26 Nisan 2024, Cuma Yeni Başlık Ekle Günün Başlığı: star Rastgele Başlık Oku
 Beni hatırla
[ Üye Ol | Şifremi Unuttum! ]

Not: BeyazBulut üyesiysen tekrar üye olmana gerek yok. Aynı kullanıcı adıyla giriş yapabilirsin.
harfini
ğ (21)
sonpeygambercocuk.info (1)
ödev (13)
okul (34)
şelale (2)
risk (2)
çarpım tablosu (7)
kedicikler (1)
adana (12)
düt düt (2)
BeyazBulut'ta Ayrılık Rüzgârları
Gökyüzünde 23. BeyazBulut!
BeyazBulut: İftara da Bayrama da Yeter!
BeyazBulut'tan Bahar Kokulu Dergi!
BeyazBulut'ta İyilik Mevsimi!
BeyazBulut 19. Kez Okurunu Selamlıyor!
BeyazBulut'tan Bayramlık Dergi!
Yaz Sıcaklarına BeyazBulut Serinliği!
Bir Teravih Namazı
Yaza BeyazBulut'la Merhaba!
Beyaz Sözlük'e katılmak için:

<- Yan Taraftan Üye Girişi Yap | Üye Ol

masal tekerlemeleri

Zaman zaman içinde, kalbur saman içinde, devler top oynarken eski hamam içinde... Bir havladık, hoyladık; cümle âlemi topladık. Allah'ın kışı tandırın başı olur da kim gelmez? Haylanan da geldi, huylanan da geldi, ahlanan da geldi, ohlanan da geldi. Hele büyük baş, büyük kara kadı, kuru kadı geldi... Kadıyı, dayıyı duyunca; yabanın ördeği, kazı geldi... Ördeği, kazı görünce, bir de çulsuz tazı geldi. Tazının peşinden de görmemişin oğlu, kör Memiş'in kızı geldi... Ne etti, ne etti, arkası sökün etti: Kambur Ese, Sarı Köse geldi; biri saltanata, biri süse geldi... Bunları duyar da durur mu ya! Hımhımınan burunsuz, birbirinden uğursuz geldi... Bu iki uğursuzun ardından da ekmediğin yerde biten bir arsız, yüzsüz geldi... Daha daha, sarı çizmeli Mehmet ağa geldi, geldi dertlere deva, gönüllere sefa geldi... Derken efendim, seyrek basandan sık dokuyana, bir taşla iki kuş vurandan her yumurtaya bir kulp takana kadar kim var, kim yok; kimi aç, kimi tok; geldi, toplandı. Toplandı ya, hepsi de başını kaldırıp kaşını yaktı, derken her kafadan bir ses çıktı; başladı her biri bir maval okumaya... Kimi ince eğirip sık dokudu; kimi yukarıdan atıp, aşağıdan tuttu... Kimi tavşana kaç, tazıya tut dedi; kimi ağzını yum, dilini yut dedi... Kimi kâh nalına, kâh çivisine vurdu; kimi süt dökmüş kedi gibi oturdu... Kimi kâhya karı gibi her işe karıştı; kimi gemi azıya alıp birbiriyle yarıştı... Kimi akıntıya kürek çekti; kiminin kırdığı ceviz kırkı geçti... Kimi kırkından sonra kaval çaldı; kimi de benim gibi ellisinden sonra masala daldı... Bir var ki, hangisine ne denir? Allah her kuluna bir çene, her çeneye bir gene vermiş, oynatıp duruyor. Lafla peynir gemisi yürümez ama, sadece dinlemekle de olmaz; laf ebeleri adamı aptal yerine korlar; bari ben de birini çekip, çekiştireyim dedim ya, ne haddime! Yetmiş iki millet burada, sade bir Keloğlan yok ortada... Yüz yüzden utanır, ötekileri dilime dolayacak değilim ya, ben de tuttum Keloğlan'ın yakasından; bakın ne deyip durdum arkasından:

Bir varmış, bir yokmuş; Allah'ın kulu çokmuş, çok söylemesi günahmış. Develer tellal iken, keçiler berber iken, bir memleketin birinde bir kocakarı, kocakarının da bir kel oğlu varmış

dimne (12.05.2007 - 22:55)


Çıktım tavan arasına bir kırık sandık buldum.
Açtım baktım: İçinde bir kırık altın
Almayacaktım ama, aldım
Sarıdır diye,
Ordan gittim İstanbul'a bir kâse yoğurt aldım
Durudur diye,
Dokuz yüz doksan testi su kattım
Borudur diye,
Tophane güllelerini cebime doldurdum
Darıdır diye,
Nacağı aldım Kapalıçarşı'ya daldım
Korudur diye,
Akdeniz'e girdim
Kıyıdır diye,
Ortasına bastım
Kuyudur diye,
Selimiye Camii'nin duvarına dayandım
Yalıdır diye,
Ahırdağı'na bir tekme vurdum
"Geri dur!" diye,
Üçlük beşlik verdiler beğenmedim
İridir diye,
Sade Osmanlı lirası verdiler almadım
Sarıdır diye,
Beni aldılar tımarhaneye götürdüler
Delidir diye,
İki adam geldi şahitlik etti
Veli oğlu velidir diye,
Tımarhaneyi dürdüm katladım sırtladım
Halıdır diye,
Beş on copa vurdular
Yeridir diye,
Beni padişaha bildirdiler
Delidir diye,
Padişahtan ferman çıktı
"Bırakın onu eski huyudur!" diye,
Ferman aldım cadde boyu gidiyordum
Bir boz eşek gördüm
Takıldım peşine
Eşek bana bir tekme vurdu
Geri dur diye.

Pertev Naili BORATAV

dimne (12.05.2007 - 22:54)


Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, deve tellal, pire berber iken, ben dayımın beşiğini tıngır mıngır sallar iken, aşağıdan:

- Tutun da, vurun da! diye bir gürültü kopmaz mı?

- Eyvah, dedim. Şimdi bunlar susmazlar, dayımı uyutmazlar.

İki kalktım, bir hopladım. Yüz ayak merdiveni bir çırpıda atladım.

Baktım; bir kuru kalabalık.

- Nereye gidiyorsunuz böyle? dedim.

- Hak aramaya gidiyoruz, dediler.

Neyse, katıldım ben de içlerine, vardık koca şehrin birine. Aradık taradık, hakkımızı bulduk. Meğer o da pire değil miymiş?

Bindim pireye, vardım Tire'ye. Pire gider çatır çutur, hak sahibine balta getir. Bak şu pirenin işine, yular bağladım dişine. Gören şaştı, duyan şaştı, Üsküdar vapuru Beşiktaş'ı aştı.

Tuttum pirenin birisini, kırdım ufağını irisini, davula geçirdim derisini, kaytan yaptım kuyruğunu.

Sonra sırtına vurdum palanı, altından çektim kolanı, dinleyin bakalım bendeki koca yalanı...

Eflâtun Cem GÜNEY

dimne (12.05.2007 - 22:51)


Bir varmış, bir yokmuş. Zaman zaman içinde, kalbur saman içinde. Deve tellal iken, horoz imam iken, manda berber iken, annem kaşıkta, babam beşikte iken... Ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken, babam düştü beşikten, alnını yardı eşikten... Annem kaptı maşayı, babam kaptı küreği, gösterdiler bana kapı arkasındaki köşeyi... O öfke ile Tophane minaresini cebime sokmayayım mı borudur diye... O öfke ile Tophane güllesini cebime doldurmayayım mı darıdır diye... Orada buldum iki çifte bir kayık. Çek kayıkçı Eyüb'e...

Eyüb'ün kızları haşarı... Bir tokat vurdular enseme, gözlerim fırladı dışarı... Orada gördüm bir kız... Adı Emine, gittim yanına... Bir tarafı tozluk dumanlık, bir tarafı çayırlık çimenlik, bir tarafı sazlık samanlık... Bir tarafta boyacılar boya boyuyor renk ile... Bir tarafta demirciler demir dövüyor denk ile... Bir tarafta Mehmet Ali Paşa cenk ediyor şevk ile... Anan yahşi, baban yahşi, kurtuldum ellerinden... vardım masal iline.

Naki TEZEL

dimne (12.05.2007 - 22:50)


Evvel zaman iken, deve tellal iken, saksağan berber iken... Ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken. İp koptu, beşik devrildi. Anam kaptı maşayı, babam kaptı meşeyi, döndürdüler dört köşeyi. Dar attım kendimi dışarı... Kaç kaçmaz mısın... Vardım bir pazara. Bir at aldım dorudur diye. Bineyim dedim, at bir tekme salladı bana geri dur diye... Padişahın topları ateşe başladı. Topladım gülleleri cebime koydum darıdır diye. Tozu dumana kattım, Edirne'ye yettim. Selimiye minarelerini belime soktum borudur diye. Yakaladılar beni tımarhaneye attılar delidir diye. Babamdan haber geldi, onun eski huyudur diye. Bereket inandılar, tutup beni saldılar. Neyse uzatmayalım, masala başlayalım...
Naki TEZEL

dimne (12.05.2007 - 22:47)


Beyaz Sözlük, bir BeyazBulut.com projesidir.

E-posta: posta@beyazsozluk.com

Beyaz Sözlük Ekibi | © 2007-2024